DS üretimi, 7 Ekim 1955'te, Paris Otomobil Fuarı'ndaki ilk çıkışının ertesi günü, Paris'teki (Fransa) Quai de Javel'deki fabrikada başlıyor. Yollarda ortaya çıkan ilk modellerin yenilikçi görünümü yollarda kalabalıkları topluyor. Otomobilin öncü teknik ve estetik çözümleri sonsuz merak uyandırıyor çünkü DS Automobiles, gerçek bir otomotiv heykeli olmakla yetinmiyor, aynı zamanda ileri teknolojinin de odak noktası oluyor. Dikkat çekici hidropnömatik süspansiyonu benzeri görülmemiş düzeyde yol tutuşu ve konfor sağlıyor. Bir başka yeni güvenlik özelliği olan ön disk frenli son derece güçlü, hidrolik destekli fren sistemi, ona o kadar kısa durma mesafesi sağlıyor ki, bazı deneyimli sürücülerin DS'i ilk deneyimlediğinde gerçekten kafalarını karıştırıyor.
1950'lerde DS 19'un çeşitli versiyonları piyasaya sürüldü. Bunlardan ilki, Ekim 1956'da tanıtılan ID 19 oldu, ardından 1958'de DS 19 Prestige ile aynı anda ortaya çıkan emlak, aile ve ticari versiyonlar geldi. DS 19 ayrıca 1958'de dört renkten daha önce duyulmamış sekiz renge kadar uzanan kaporta boyası seçenekleri sunarak bir çığır açıyor! İlk stil yükseltmeleri, ertesi yıl 1959'da geldi; gövde şekli, arka kanatların uzatılması ve ön kanatlara büyük, "küllük tarzı" hava delikleri eklenmesiyle geliştirildi.
DS 19, başından itibaren son derece uluslararası bir kariyere sahipti. 1956'dan itibaren Birleşik Krallık ve Belçika'da, 1959'dan itibaren ise Güney Afrika'da montajı yapıldı. Fransız zarafetinin ve Avant-Garde'ın bir simgesi olan otomobil, Batı Avrupa'ya, Kanada ve Avustralya da dahil olmak üzere neredeyse tüm İngiliz Milletler Topluluğu ülkelerine ve hızla büyük bir fanatik hayran kitlesi oluşturduğu Amerika Birleşik Devletleri'ne ihraç edildi.
